Mart 03, 2015

Temel Müzik Okur Yazarlığı

Çok ciddi bir konu başlığı olsa da aslında içerik olarak öyle ahım şahım bir şeyler olmayacak baştan söylemesi. Yalnızca asıl öğrenmeye çalıştığım kısmı rahat rahat anlatayım diye orta öğrenim mezunu bütün blok flüt çalarların yani Milli Eğitimin sıralarından geçmiş herkesin bildiğini varsaydığım temel müzik bilgisi içeriklerine kemanla ilgili bir kaç küçük ekleme ve bir kaç ses bilgisi görseli burada paylaşacaklarım. 
Ama nedenini anlatmassam içimde kalacak. Malum geçen yıl aslında tam zaman vermek gerekirse 2013 yılının Ramazan Bayram'ında buraya ziyarete gelen kardeşim ve karısının hediye ettiği kemanla nam-ı diğer "Can"la başladığım keman kursunda farkettim ki herkes benim kadar bile müzik bilmiyor. Ki bu konuda dinlemeyi sevsem de müzik dersi aldığım zamanlar farketmiş olduğum yetenek fakirliğim nedeniyle densizlik etmek istememiş teorisi işine bile bulaşmamıştım yani pek bir şey bilmiyordum. Aslında dediğim gibi blok flüt çalabilmek için gerektiği kadarı hepimize öğretilir ya onun belki bir tık üstü o da şanslı azınlıktan olup iyi öğretmenler ve iyi olanaklarla daha çok bilgiye ulaşma şansım olduğu için. Ama yalnızca bir tık. 
Neyse uzatmayayım, keman sahibi olup bütün kendime güvensizliğim ve benden bir şey çıkmaz hele kemanla hiç çıkmaz umutsuzluğumla sırf işsiz işsiz takılırken kendimi zorlayıp asla yapamam dediğim şeyleri yapmaya çalıştığım bir dönemimde olduğum için hasbelkader hayatıma giren keman, kaybettiğim Bade'm'imin yerini almasın mı? Ayşe Canan Göçgeldi Hocam ve yaylı çalgıları çok seven ve keman öğrenmek isteyen Kuzenim Ayşe'nin (ki beni yarı yolda bıraktı) peşine takılıp sırf ona eşlik etmek için keman kursuna gitmeyi aklına ucuna getirebilen ben her fırsatta teşekkür ediyorum etmesine de. Öğretmenlerin hakkı ödenmiyor, yani en azından ben hep borçlu hissediyorum. 
Neyse bu nedenle ben de her seferinde hangi notanın kaç vuruşluk olduğu, bemolün diyezin anlamı gibi çok temel şeyleri bile tekra tekra açıklamak zorunda kalan Canan Hocam'ın işine yarayabilecek bir temel bilgiler çalışma kağıdı hazırlayayım diye bu işe soyunmuştum. Gerçi çok başarılı olamadım ama yine de bir şeyler çıktı bu arada ben mu müzik teorisi denen şeyin muhteşemliği karşısında bir kere daha büyülendim. Diziler, gamlar akorlar vs vs derken hazırlamam gereken temel konular karmaşıklaştıkça karmaşıklaştı. Çok da içime sinmeyen bir sunum dosyası aslında word dokümanı oluşturdum ama dedim ya pek parlak değil. İnternetten bulduğum görseller ve kendi bilgilerim, meb kitaplarından görseller ve tanımlar, çeşitli web sitelerinden öğrendiklerim vs vs hepsinden ortaya karışık bir doküman çıktı ortaya işte.
Aşağıda paylaştığım görsellerin hiç biri bu nedenle bana ait değil peşin peşin söyleyeyim. Müzikle ilgili bilgi ya da görsel ararken insanın karşısına çıkan çeşitli blog, kitap ve web sitesinden alınıp birleştirilmiş ve modifiye edilmiş bazen de yalnızca çevirilip kullanılmış görseller.

Ses nedir açıklamadan müziğe girmek istemedim doğal olarak:

Sonrasında tabii dalgalar ve fiziğe girince desibel ve sesin şiddeti konusuna da değindim:
Ve tabii arkasından hem müziğe girişi sağlamak hem de ses aralıklarını ve notaları göstermek için insan sesi tanımları ve çeşitli enstrümanların ses aralıklarını vs tanıttım:

Buradan kemana ve müzik aletleri ile notalar ve harmoniklere kısacık bir giriş yapıp:







Notalar, vuruşlar ritm, gürlük ve tempo terimleri vs gibi temel müzik okur yazarlığı sağlayan bilgilere geçtim:





Kemana ve yay tekniklerine girişi nasıl yaptığımı gösterip burada bırakıyorum:


Yay teknikleri ve süslemeler vs için de diziler gamlar akorlar gibi ayrıca uzun uzun öğrendiklerimi yazmak ve paylaşmak istiyorum.

Keman öyle büyülü bir aletmiş ki benim gibi yalnızca müzik dinlemeyi seven ama hayatta müzik aleti çalabileceğine inanmayan bir insanı her gün kemanla uğraşan, müzik teorisi üzerine okuyan bir aşığa dönüştürebiliyormuş. Bütün nazına, kaprisine azıcık ilgilenmezsen küsmesine yabancılaşmasına, hem muhteşem sesler çıkarabildiği halde doğru davranmayanı korkunç seslerle cezalandıran burnu büyüklüğüne rağmen başarabildiğin her adımdan sonra sevdiğinin bir gülümsemesiyle ona yeniden yeniden bağlanan sersem aşıklar gibi bir sonraki gülümsemenin peşinde bir mücadeleye daha girmeye bana mısın dedirtmiyormuş insana. 

Üstelik hiç beklentisiz sırf onuna geçireceği zaman daha güzel olsun sevdiği daha güzel gülsün diye mücadele edene aşık denmez de ne denir? Bade'm gittikten sonra bütün arkadaşlarım uzakta sevmediğim bir kentte tamamen boşlukta kaldığımı hissetmişken hayatıma girdiği için kendimi hem şanslı hissediyorum, hem de önceden kemanla tanışmamın önünde engel olan kusurlarım nedeniyle kaybettiğim zamana hayıflanıyorum. Her müzik aleti çalanın virtüoz olması gerekmiyor, insan kendi için de olsa müziğe kıyısından köşesinden mutlaka bulaşmalı ve hayatı boyunca bir daha hiç bırakmamalıymış. Ama ya hiç cesaret edemeseydim :)

Yaşam'a, Can'a, Ayşe'ye, Ayşe Canan Hocam'a ve beni Can'a kavuşturan kardeşime ve eşine...




Hiç yorum yok: